HACETTEPE Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lenfödem Uygulama Merkezi’nde, ‘Dünya Lenfödem Farkındalık Günü’ kapsamında hastalara eğitim veridi. Merkez Müdürü Prof. Dr. Pınar Borman, ‘Hiçbir lenfödem hastası tedaviye geç kalmış değildir. Ne kadar ‘fil ayak’ da olsa hepsi eskisinden çok daha iyi hale gelebiliyor’ dedi.
Anadolu Lenfödem Derneği’nce, halk arasında ‘fil hastalığı’ olarak bilinen ‘lenfödem’e dikkat çekmek amacıyla hasta eğitim programı düzenlendi. Eğitime katılan lenfödem hastalarına hastalıkta nelere dikkat edilmesi gerektiği görsellerle anlatıldı. Hacettepe Üniversitesi Lenfödem Uygulama Merkezi Müdürü ve Anadolu Lenfödem Derneği Başkanı Prof. Dr. Pınar Borman, lenfödemin farklı nedenlere bağlı olarak proteinden zengin sıvının bacaklarda, kollarda birikmesine bağlı gelişen bir hastalık olduğunu belirtti. Prof. Dr. Borman, halk arasında fil hastalığı olarak bilinen lenfödemin genellikle kanser cerrahileri sonrasında görüldüğünü; ancak doğuştan, ileri derecede varis gibi durumlardan sonra da görülebildiğini bildirdi.
‘HİÇBİR LENFÖDEM HASTASI TEDAVİYE GEÇ KALMIŞ DEĞİLDİR’
Prof. Dr. Borman, hastalıkta erken tanının önemine vurgu yaparak şöyle dedi:
‘Hiçbir lenfödem hastası tedaviye geç kalmış değildir. Ne kadar fil ayak da olsa hepsi eskisinden çok daha iyi hale gelebiliyor. Yeter ki bu konuda uzman bir ekip tarafından tedavi şansını bulsunlar. Tedavisi bir ekip işi, fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri, fizyoterapistler, psikologlar, hemşireler ve ilgili onkolog, pediatrist, genel cerrahi gibi pek çok branş yer alıyor. Özel bir masajı, bandajı ve egzersizleri ile özel bası giysileri var. İki fazlı tedavinin birinci kısmı hastanede, ikinci kısmı ise evde öz bakımla yapılıyor. Özellikle risk grubunda bulunan kişiler kollarında, bacaklarında bir ağırlık hissi olduğunda, takıları sıktığında, ayakkabıları giymekte zorlandıklarında hastanelere başvurmaları gerekiyor.’
Ev kadını 3 yaşındaki Nilüfer Arıkan, 13 yıldır ‘fil ayak’ hastası olduğunu, bu nedenle toplumdan dışlandığını belirterek, ‘Halk içinde dışlanıyorum. Yediğim her şey kilo aldırıyor. Benimle alay ediyorlar. Çok üzülüyorum. Mağdurum bu hastalıktan dolayı. İnşallah burada aldığımız eğitim ve tedaviyle sağlığıma kavuşmak istiyorum’ dedi.
– Ankara
1250 Kilometre Uzaktan Gelen Karaciğerle Hayata Tutundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.