Plastik Cerrahlardan ‘Yüzünüzü Kaybetmeyin’ Uyarısı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Plastik cerrahlardan ‘Yüzünüzü kaybetmeyin’ uyarısı

KONYA – Plastik cerrahlar, baş ve boyun tümörlerinin ilerlemeden tedavi edilmesi konusunda vatandaşları uyararak, deri kanserlerinin sinsi bir şekilde başlayıp, hastaların yüzüne çok ciddi hasar verip doku kayıplarına yol açabileceğini, ilerlemiş vakalarda yüzün tamamına yakınının kaybedilebileceğini ve hastanın, yaşamını sürdürse bile sosyal yaşamda var olmasının çok zorlaştığını belirtti.
Dünyada en sık görülen kanser türleri arasında deri kanserleri geliyor. Deri kanserleri, sinsi bir şekilde başlayıp, hastaların yüzüne çok ciddi hasar verip doku kayıplarına yol açabiliyor. Bu hastalık, ileri evrelere taşınmadan tedavi edilirse yaşam kalitesi ve süresi uzarken, ilerlemiş vakalarda yüzün tamamına yakını kaybedilebiliyor ve hasta, yaşamını sürdürse bile sosyal yaşamda var olması çok zorlaşıyor. Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneğinin Konya’da düzenlediği toplantıda bir araya gelen plastik cerrahlar, baş-boyun tümörleri ve tedavilerini tartıştı.
Hastalık hakkında bilgi veren TPRECD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan, erken teşhis ve tedavinin önemine değinerek, baş ve boyun bölgesinde görülen deri farklılıklarına dikkat edilmesi uyarısında bulundu. Prof. Dr. Ayhan, ‘Bugün Konya’da bir bölge toplantısı gerçekleştiriyoruz. Bu bölge toplantımızın amacı, özellikle deride çok sık görülen deri kanserlerinin ve özellikle de yüzü çok hasarlayan, yüzde çok ciddi anlamda doku kaybına sebep olan deri kanserleri ve bu deri kanserlerinin tedavisi hakkında konuşacağız. Burada vermeye çalıştığımız mesaj şu, yüzünüzü kaybetmeyin. Çünkü ihmal edilen deri lezyonları ilerleyerek, derine giderek, vücuda yayılarak çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve küçücük bir parçayken çıkartılıp tedavi edilebilecek bir haldeyken ihmal edildiği taktirde çok geniş hasarlara, gözünüzü kaybetmenize, dudaklarınızı kaybetmenize, yanağınızı kaybetmenize, yüzünüzün yarısını hatta yüzünüzün tümünü kaybetmenize yol açabilir. O nedenle lütfen bu tarz lezyonlarda mutlaka bir doktora görünsünler ve doktorlarda mutlaka bir plastik cerraha yönlendirip bu deri lezyonlarının çıkarılmasını ve tedavi edilmesini sağlarlar’ dedi.
Plastik cerrahlar nasıl müdahale ediyor
Dernek olarak amaçlarının yurt sathında plastik cerrahiyi yaygınlaştırmak olduğunu belirten Prof. Dr. Ayhan, ‘Eksik kalmış eğitimleri tamamlamak ve farkındalık oluşturmak. Bu farkındalık oluşturacağımız konulardan biri de özellikle büyük tümörlerde dokular çıkarıldıktan sonra doku nakilleriyle onarımları ki bunu biz mikro cerrahi yöntemlerle yapıyoruz. Mikro cerrahi bir cerrahi teknik ama çok önemli bir teknik. Bize geçmişte çıkarılamayan tümörleri çıkarılmasını sağlıyor. Çünkü çıkarılamadığında kapatılamayacak yaralar oluşacağı için çıkarılamıyordu eskiden. Şimdi artık çıkarılabiliyor. Çünkü biz mikro cerrahi yöntemlerle bu doku kayıplarını kapatabiliyoruz. Vücudun çeşitli yerlerinden dokuları alıp yüz bölgesine nakledebiliyoruz. ve mikro cerrahi yöntemlerle damarları birbirine dikerek eksilmiş olan dokuyu, kemik dokuyu, deriyi nakledip yüzü onarabiliyoruz. Hatta artık plastik cerrahi öyle noktalara geldi ki bugün yüz nakilleri, kol nakilleri de artık mümkün. Tabii bunlar her hasta da yapılabilecek şeyler değil. Çok seçilmiş hastalarda gerçekleştirilebiliyor. Ama mikro cerrahi sayesinde artık kapatılamayan doku diye bir şey yok. Çıkarılamayan tümör diye bir şey yok. Biz çok çok büyük oranda tümörlerin çoğunu çıkarıp mikro cerrahi yöntemle doku nakillerini yapıp tedavi edebiliyoruz’ ifadelerini kullandı.
Kimler risk altında
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Tosun ise, derideki hangi değişimlerin tehlikeli sayılabileceği konusunda bilgi verdi. Prof. Dr. Zekeriya Tosun, açık havada çalışan ve de sigara içen kişilerde tümörün daha çok görülebileceğini belirterek, ‘İyileşmeyen yarası varsa yüzünde, bunun deri tümörü olabileceğini düşünmeli ve hemen erken dönemde buna müdahale yapılmalı. Bazen bu faktörler olmadan da kişisel yatkınlıkla deri tümörü çok sık gelişebiliyor. Örneğin açık cilt rengi olanlarda, sarışın olanlarda, mavi gözlü olanlarda araştırmalar göstermiştir ki deri tümörleri birazcık daha sık gelişiyor. Bu deri tümörleri iyileşmeyen yara şeklinde olabileceği gibi nohut büyüklüğünde veya mercimek büyüklüğünde şişkinlikler şeklinde de başlayabiliyor. Dolayısıyla büyümeden her nasıl başlarsa başlasın hemen konunun uzmanına gidilmeli, buna ait tetkikler yapılmalı ve doğru tedavi yöntemi uygulanmalıdır’ diye konuştu.