Beyin Pili Nörolojik Hastalıklara Umut Oldu
|Beyin pili nörolojik hastalıklara umut oldu
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Tanju Uçar:
‘BaÅŸta Parkinson’la birlikte, Distoni dediÄŸimiz kontrol edilemeyen istemsiz hareketleri olan hastalarda, epilepsi hastalarında kullanılıyor’
‘Son yıllarda da psikiyatri rahatsızlıkları, obsesif kompülsif rahatsızlıklarda, Alzheimer ve obezitede kullanım alanı baÅŸladı’
‘Hasta kendindeyken, konuÅŸarak beyin pilini yerleÅŸtiriyoruz’
‘Hastalarımız için bir devrim’
ANTALYA – Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Tanju Uçar, beyin pili ameliyatının Parkinson baÅŸta olmak üzere, distoni, epilepsi, Alzheimer ve psikiyatrik hastalarda baÅŸarıyla kullanıldığını ve hastaların günlük yaÅŸamlarına dönebildiÄŸini belirtti.
Tıbbi adıyla derin beyin uyarımı (DBS), ya da yaygın olarak ‘beyin pili’ diye bilinen yöntem beynin belirli bölgelerine elektriksel uyarılar gönderilmesiyle bazı nörolojik hastalıkların tedavi edilmesi olarak biliniyor. Her geçen gün geliÅŸen yeni ve devrimsel tedavi gelecekte de obezite ve bugün tedavi edilemeyen Alzheimer, epilepsi gibi birçok hastalığa derman olmayı da vaat ediyor.
Önemli tedavinin Türkiye’deki az sayıdaki uzmanından biri olan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Uçar, DBS kısaltmasıyla bilinen derin beyin uyarımı, diÄŸer adıyla ‘beyin pili’ uygulamasıyla da dünyada adını duyuruyor. Türkiye’de sadece on merkezde yapılabilen bu uygulama bugüne kadar tedavisi olmayan birçok nörolojik hastalığa çare oldu. Prof. Uçar, yöntemin olaÄŸanüstü sonuçlar verdiÄŸini, baÅŸta Parkinson olmak üzere birçok hastanın beyin pili sayesinde çok hızlı iyileÅŸtiÄŸini anlattı.
‘Kullanım alanları’
Beyin pilinin dünyada 20-30 yıldır kullanıldığını dile getiren Prof.Dr. Uçar, ‘Ülkemizde de kullanım alanı son 10 yılda artan bir tedavi yöntemi. Genel olarak kullanım alanları Parkinson hastalığı. Parkinson’la birlikte, Distoni dediÄŸimiz kontrol edilemeyen istemsiz hareketleri olan hastalarda, epilepsi hastalarında kullanılıyor. Son yıllarda da yeni kullanım alanları ortaya çıkmaya baÅŸladı. Psikiyatri rahatsızlıklarında kullanılmaya baÅŸlandı. Obsesif kompülsif (takıntı) bozukluk rahatsızlıklarda, hatta yeni çalışmalardan olan Alzheimer ve obezite de kullanım alanı olan bir iÅŸlem’ dedi.
‘Hastaların çok iyi belirlenmesi lazım’
İşlem hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Uçar, ‘Beyin pilinde beynin içine pil koymuyoruz. Beynin içine çok ince milimetrik kalınlıklarda elektrotlar yerleÅŸtiriyoruz. BahsettiÄŸimiz rahatsızlıklarda beynin bazı bölgeleri var. Bu bölgeler tespit ediliyor. Bu bölge derken çok küçük alanlar. 1 milim, 3 milim arası bölgeler. Bu rahatsızlığı neden olduÄŸu alanlar saptanıyor. Çok uzun hazırlanma dönemi var. Hastaların çok iyi seçilmesi lazım. Hastalar seçildikten sonra nöroloji ve psikiyatri ekibi ile bu hastaları deÄŸerlendiriyoruz. İyi bir elemeden geçtikten sonra uygun hastaları ameliyat ediyoruz. İnce elektrotlarla bu alanlara yerleÅŸtirerek söz konusu rahatsızlıkları kontrol ediyoruz. Kontrolü o çekirdeklerle elimize alıyoruz. Sonuçları da oldukça yüz güldürücü’ ifadelerine yer verdi.
‘5, 7, 10 yıl arasında deÄŸiÅŸen ömürleri var’
Ameliyatın ardından hastaların ilaç sayılarının azaldığını, kimseye muhtaç olmadıklarını ve günlük yaÅŸamlarına kolaylıkla dönebildiklerini söyleyen Prof. Dr. Uçar, ‘Beyin pili enerji üreten bir batarya. Tıpkı kalp pilleri gibi. Vücudun bir bölgesine genellikle göğüs üzerinde bir yere güç kaynağını yerleÅŸtiriyoruz. Elbette bunun da bir ömrü var. Hastadan hastaya deÄŸiÅŸmekle birlikte 5, 7, 10 yıl arasında deÄŸiÅŸen ömürleri var. Pilin enerji ömrü bittiÄŸi vakit, basit bir iÅŸlemle deÄŸiÅŸtirilebiliyor. Bu pil ömür boyu hastalarımıza takılabiliyor. Bu pilin uzaktan kumanda gibi kumandaları var. ÖrneÄŸin hastaların titremeleri çoÄŸalıyor. Biz hemen bu cihazımızı kullanarak pil üzerinde uzaktan kumandayla ayarlar yapıyoruz ve kontrol altına alıyoruz’ dedi.
‘Çok sık yapılan bir iÅŸlem deÄŸil’
Akdeniz Üniversitesi olarak 33. beyin pili ameliyatını geride bıraktıklarını kaydeden Prof. Dr. Uçar, ‘Çok sık yapılacak bir iÅŸlem deÄŸil. Çünkü pahalı bir iÅŸlem. Sosyal güvencesi olan hastalarımıza uygulayabileceÄŸimiz bir yöntem. O nedenle hastayı hem çok iyi seçmek ve dikkatli davranmak zorundayız. SokaÄŸa atacak bir lüksümüz yok. Bu iÅŸte uzmanlaÅŸmış bir merkezde yapılması gerekiyor. İyi bir beyin cerrahisi, iyi bir nöroloji, iyi bir psikiyatri, iyi bir anestezi ekibini olduÄŸu merkezlerde bu ameliyatın yapılması gerekir’ diye konuÅŸtu.
‘Hasta sayımız sürekli artıyor’
Türkiye’de yaklaşık 200-250 civarında hastaya beyin pili takıldığını dile getiren Prof. Dr. Uçar, ‘Biz 4 yıl önce baÅŸlamamıza raÄŸmen son aylarda artan sayılarda yapıyoruz. Türkiye’nin deÄŸiÅŸik yerlerinden bu rahatsızlıklardan olan insanlar bize geliyor. Hasta sayımız sürekli artıyor. Sırada bekleyen 10 tane hastamız var. 1 ameliyatın bir günümüzü aldığını düşürsek her gün her gün yapılacak bir ameliyat deÄŸil. Çok sık yapsak bile ayda en fazla 3 hastaya ameliyat yapabiliriz’ dedi.
Ekip halinde çalıştıklarını vurgulayan Prof. Dr. Tanju Uçar, ‘Bir günü tamamen alan bir ameliyat. ÇoÄŸu hastamız uyanık olarak ameliyat edilir. Hasta kendindeyken beyin pilini yerleÅŸtiriyoruz. Çünkü kontrol etmemiz gerekir. KonuÅŸarak yapıyoruz, olumsuz bir durum olursa hemen müdahale ediyoruz. Hem muayene hem test ediyoruz. Hastanın yaÅŸam konforunu doÄŸrudan etkiliyor. Kontrolsüz hareketlerinden dolayı toplum içine çıkamayan, utanan birçok hastamız var. Bu ameliyatın ardından hastalar tamamen normal hayatlarına dönüyorlar; yemek yiyebiliyorlar, su içebiliyorlar konuÅŸmaları, yürümeleri düzeliyor hastalarımız için bir devrim’ ifadelerine yer verdi.